Sağlık Makaleleri

Egzama ve Bağırsak İlişkisi

13:00

Yapılan son çalışmalarda halk arasında egzama olarak bilinen atopik dermatitin ve bağırsak bakterilerinin büyük bir ilişkisi olduğu kanıtlanmıştır. Peki sen bağırsak ve cilt sağlığının bu kadar yakın ilişkili olduğunu biliyor muydun?

Toplumun hiç de azımsanmayacak kesiminin şikayetçi olduğu atopik dermatit; cilt bariyerinin bozulması, iltihaplanma ve disbiyoz ile karakterize kronik inflamatuar bir cilt hastalığıdır. Yaşam kalitesi üzerinde dikkate değer olumsuz etkileri vardır. Ayrıca atopik dermatit; alerjiler ve astım gibi atopik grubun diğer hastalıkları ile de ilişkilidir.

Atopik dermatit genellikle erken yaşlarda yani çocuklukta görülmeye başlar. Genetik yatkınlık, stres, beslenmeye dayalı faktörler ve tıbbi maruziyet faktörlerin yanı sıra bağırsak-cilt ekseni üzerine yapılan çalışmalar atopik dermatit gibi cilt hastalıklarının bağırsak mikrobiyomu ile ilişkisini ortaya koymuştur. Ayı zamanda küçük yaşlardan itibaren antibiyotik kullanmaya başlayan kişilerin ilerleyen yaşlarda da alerjik semptomlar gösterme eğilimi olduğu bilinmektedir. Bu da bizlere antibiyotiklerin bağırsak mikrobiyomu üzerinde aslında hiç de azımsanmayacak etkisini gösteriyor.

Peki gizli savaşçılarımızın oluşturduğu mikrobiyom nedir? Bağırsak mikrobiyomu, bağırsaklarda yer alan mikroorganizmaların genomları, genom ürünleri ve çevresiyle etkileşimi anlamına gelir. Stres, yolculuk, ilaçlar özellikle antibiyotikler ve en önemlisi beslenmemiz bizim mikrobiyomumuzu büyük oranda etkiliyor.

Cilt hastalığı olarak bilinse de arka planda bağırsak mikrobiyomu bize bu hastalığın nedeni ve tedavisi konusunda yol gösterici oluyor. Derimizdeki bakterilerin varlığı, yokluğu, miktarı ve çeşidi kadar bağırsağımızdaki bakterilerin durumu da egzama sebebi ve tedavisinde büyük önem taşımaktadır. Bağırsağımızdaki gizli dünya cildimizi nasıl etkiliyor?

Bağırsak sağlığımız ve bağışıklık sistemimizin ayrılmaz bir bütün olduğu konusunda herkes artık hemfikir. Bağışıklık sistemimizi olumlu etkileyen bağırsağımızda yaşayan probiyotik bakterileri biraz tanıyalım mı?

Probiyotikler; sindirim sistemine, immün sistemine, genel olarak vücuttaki yaşamsal fonksiyonlarına destek olan canlı organizmalardır. Probiyotikler bazı gıdalarda doğal olarak bulunabilir, gıdalara eklenebilir, mikrobiyomuna uygun beslenirsen vücutta çoğalabilir veya takviye olarak alınabilir.

Egzamanın nedeni tam olarak bilinmese de immün düzensizliğin yani bir anlamda zayıf bağışıklığın egzama sebebi olabileceği yönünde kanıtlar güçlüdür. Buna bağlı olarak mikrobiyomuna özel besleniyor olman yani vücudundaki probiyotik organizmaların artması egzama tedavisinde güzel sonuçlar almanı sağlayacaktır. Çünkü vücudumuzu, özellikle bağışıklık sistemimizi bu denli destekleyen probiyotikler bizim çevresel ya da biyolojik risklere karşı daha güçlü durmamıza yardımcı olacaktır.

Egzama tedavisinde bir diğer önemli bileşen prebiyotiklerdir. Prebiyotikler, patojenik yani hastalık yapıcı olmayan gruplaşmış bakterilerin büyümesini ve aktivitesini olumlu yönde uyaran sindirilemeyen bileşenler içeren gıdalar veya takviyelerdir. Prebiyotikler mikrobiyomunu geliştirme ve besinsel açıdan destekleme potansiyeline sahiptir. İyi beslenen probiyotikler immün sistemine ve beraberinde egzamadan korunmana destek olacaktır.

Cilt güzelliğini sadece dışardan sağlamak çoğu zaman yetersizdir. İnsan bağırsağındaki bakterileri yapay zeka teknolojisi ile analiz ederek kişisel beslenme programları geliştiren yerli biyoteknoloji girişimi ENBIOSIS cilt sağlığını desteklemek için mikrobiyoma dayalı bir beslenmenin olması gerektiğini belirtiyor. Bağırsak mikrobiyom modülasyonu ile kendi danışanlarında egzama, sedef ve akne gibi problemlerde başarı elde ederek mutlu kullanıcı sayılarını artırıyor.

Kaynakça

https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/27648380/
https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/31111169/
https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/34125775/

Bunları da sevebilirsiniz

0 yorum

 
 
 
 

Merhancag

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

 
Created By Sora Templates