Sağlık Makaleleri

Koah Hastalığı Nedir ? Tedavisi nasıldır ?

06:47

 
KOAH hastalığı özellikle sigara dumanı ve diğer zararlı gaz ve parçacıklara bağlı olarak gelişen hava yollarının mikrobik olmayan iltihabıdır. KOAH ismi, “Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı” kelimelerinin baş harflerinden oluşur. Kronik kelimesi uzun süre devam eden (müzmin=süreğen), obstrüktif kelimesi tıkayıcı anlamındadır ve nefes borularının (bronşların) tıkandığını göstermek için kullanılır. Bu hastalık uzun süredir hava yollarında tıkanmaya neden olan, ilerleyici ve tam olarak geri dönüşümü olmayan, fakat önlenebilir ve tedavi edilebilir bir akciğer hastalığıdır. Nefes darlığı ve/veya kronik öksürük ve balgam çıkarma gibi belirtileri olan Koah hastalığının en önemli nedeni sigara bağımlılığıdır. Hastalığın derecesine göre tıbbi tedavi belirlenir. Akciğerlere giden hava miktarını arttırmayı sağlayan ilaçlar ve hastalığın ağırlığına göre eklenen inhaler steroidler ile hastalığın uzun süreli tedavisi yapılır. Ağır ve çok ağır KOAH’lı olgularda solunum yetmezliği geliştiğinde hastaların özelikle geceleri, uyku ve efor sırasında olmak üzere en az 15-18 saat süre ile oksijen almaları gerekir. Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Ayşe Yılmaz, Koah hastalığın sebepleri, nedenleri ve tedavisi ile ilgili kapsamlı bilgiler verdi.

KOAH nedir?

KOAH ismi, “Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı” kelimelerinin baş harflerinden oluşur. Kronik kelimesi uzun süre devam eden (müzmin=süreğen), obstrüktif kelimesi tıkayıcı anlamındadır ve nefes borularının (bronşların) tıkandığını göstermek için kullanılır. Bu hastalık uzun süredir hava yollarında tıkanmaya neden olan, ilerleyici ve tam olarak geri dönüşümü olmayan, fakat önlenebilir ve tedavi edilebilir bir akciğer hastalığıdır.
KOAH hastalığı özellikle sigara dumanı ve diğer zararlı gaz ve parçacıklara bağlı olarak gelişen hava yollarının mikrobik olmayan iltihabıdır. KOAH tanımı içinde “Kronik Bronşit” ve “Amfizem” birlikte yer alırlar. Hava yollarında daralma ile birlikte akciğerin en küçük birimi olan ve kana oksijen taşınmasını sağlayan hava keseciklerindeki harabiyete bağlı olarak normalde balon gibi esnek olan genişleyip-daralabilen hava yolları bu özelliğini yani elastikiyetini yitirirler. Genişlemiş hava keseciklerine giren havanın çıkması zorlaşır, daha da şişer. Bu bulgular “Amfizem’’ olarak adlandırılır. KOAH ’ta ayrıca küçük hava yolları mikrobik olmayan iltihap nedeniyle şişer, balgam üreten bezlerin aşırı çalışması nedeniyle balgam miktarı artar. Daralan hava yollarından havanın geçişi güçleşir. Bu bulgular ise “Kronik bronşit’’ olarak adlandırılır ve en az iki yıl üst üste ve bu iki yılın en az üç ayında öksürük ve balgamla seyreden ilerleyici bir rahatsızlık olarak tanımlanır.

KOAH Hastalığın Görülme Sıklığı

KOAH’ın görülme sıklığı 40 yaş üstü yetişkinlerde %15-20’dir. Sigara içen her beş altı kişiden birinde KOAH gelişmektedir. Dünya’da ve Türkiye’de 210 milyon KOAH olduğu ve bunların büyük bir bölümünün tanı almadığı (%70-90) tahmin edilmektedir. Ülkemizde tahminen 3-5 milyon KOAH’lı hasta vardır, bu hastaların sadece 300-500 bini kendisinde hastalık olduğunu bilmektedir. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre tüm dünyada KOAH en önemli 4. ölüm nedenidir, yılda 2.9 milyon kişinin ölümüne neden olmaktadır ve tüm ölümlerin %5.5’inden sorumludur. Ülkemizde ölüm nedenleri arasında KOAH 3. sıradadır ve her yıl bu hastalıktan 26 bin kişi ölmektedir.

KOAH Hastalığın Nedenleri

Hastalığın en önemli nedeni sigara bağımlılığıdır. Ülkemizde erişkinlerin yaklaşık yarısı sigara içmektedir ve son yıllarda kadınlarda sigara içiminin yaygınlaşmasıyla kadınlarda da KOAH hızla artmaktadır. Kişinin sigaraya başlama yaşı, günlük ve toplam içilen miktar ve dumanın yoğunluğu hastalığın gelişimini etkilemektedir. Otuz yaşından sonra akciğer kapasitesi her yıl azalmaya başlar. Sigara içenlerde bu oran çok daha fazladır; ancak sigaranın bırakılması ile bu azalma yavaşlamaktadır. KOAH gelişiminden %80-90 oranında sigara içiminin sorumlu olduğu ve sigara içmeyenlere göre hastalığın gelişme riskinin 9.7-30 kat arttığı rapor edilmiştir. Pipo ve puro içimi de risklidir. Sigara içmeyenlerin, özellikle de anne ve babası sigara içen çocukların sigara dumanına maruz kalmasıyla bu kişilerde ileri yaşlarda astım ve KOAH başta olmak üzere solunum sistemi hastalıkları daha çok görülür.
Bazı çevresel ve genetik faktörler hastalık gelişiminde etkilidir. İş yerindeki meslek nedeniyle organik-inorganik toz, duman ve çeşitli gazların solunması (maden, metal, odun, kağıt imalatı, çimento, tahıl ve tekstil işçiliği vs.), kimyasal maddeler ve ülkemizde özellikle sigara içmeyen kadınlarda iyi havalanmayan evlerde ısınma ya da yemek pişirme amacıyla çalı, çırpı, odun ya da tezek yakmak ve bunların dumanına maruz kalmak iç ortam hava kirliliğine ve KOAH’a yol açabilir. Kentlerdeki hava kirliliği hem KOAH’a hem de bu hastalığın alevlenmesine neden olur. Hastaların yaklaşık %1’inden az bir kısmında genetik nedenler sorumlu olabilir. Düşük sosyoekonomik koşullarda yaşayanlarda akciğer fonksiyonları daha düşük olduğundan KOAH gelişimi hızlıdır. A, C, E vitamini eksikliği ve alkol kullanımı da KOAH gelişiminde rol oynayabilmektedir.

KOAH Hastalığın Belirtileri

Nefes darlığı ve/veya kronik öksürük ve balgam çıkarma gibi şikayetlere neden olur. Hastalığın ilk aşamalarında ortaya çıkan öksürük yakınması aslında hastalığın ilk belirtisi olmasına rağmen genellikle sigara içimine bağlanır. Hastalık aslında bu ilk aşamada saptanabilirse ilerlemesi durdurulabilir. Nefes darlığı hastalığın erken dönemlerinde hızlı yürüme veya merdiven çıkma gibi eforlar ile ortaya çıkarken hastalığın ilerlemesi ile düz yolda ve istirahat halinde nefes darlığı oluşur; kış aylarında ve özellikle hava kirliliğinin yoğun olduğu dönemlerde ve gribal enfeksiyonlar sonrasında bu yakınmalar artar. Nefes darlığı nedeniyle fizik aktivitede azalır ve hastanın yaşam kalitesi bozulur. Bu hastalığın önlenmesi ve ilerlemesinin engellenmesinde fiziksel aktivitenin arttırılması gerekmektedir. Kişi, hastalık ilerledikçe artan nefes darlığından dolayı günlük işlerini kendi başına yapamayabilir ve başkalarının desteğine ihtiyaç duyabilir. Bu hastalarda göğüste tıkanma olabilir ve nefes alıp vermeleri sırasında hırıltı/hışırtıya benzer bir ses etraftan duyulabilir. Bazen balgamla birlikte kan gelebilir. Nefes darlığına bağlı uyku, beslenme bozulabilir ve harcanan enerjinin artmasıyla hasta kilo kaybeder ve zayıflayabilir. Hastalığın İleri dönemlerinde oksijen yetersizliğine bağlı morarma, aşırı yorgunluk, güçsüzlük, kalp yetersizliğine bağlı bacaklarda şişme ve kalpte ritm bozuklukları görülebilir.
Sizde KOAH var mı aşağıdaki soruları yanıtlayarak test edebilirsiniz. Sorulardan en az üçüne yanıtınız evet ise bir göğüs hastalıkları uzmanına başvurmanız gerekir.
  1. Haftanın çoğu günü sık sık öksürüyor musunuz?
  2. Haftanın çoğu günü balgam çıkarıyor musunuz?
  3. Yaşıtlarınıza göre nefesiniz daha kolay daralır mı?
  4. Halen sigara içiyor musunuz ya da önceden içer miydiniz?
  5. Yaşınız 40’ın üzerinde mi?

KOAH Hastalığın Tanısı Nasıl Konulur?

KOAH’ın tanısı, basit bir test olan “nefes ölçüm testi” ile kolayca konabilmektedir. KOAH’ın erken tanısı, hastalığa bağlı sakatlık ve ölüm oranlarını azaltacaktır.

KOAH Hastalığın Tedavisi

Sigara içiminin bırakılması, KOAH’ın gelişme ve ilerleme riskini azaltan ve hastalığın ilerlemesini durduran tek ve en etkili girişimdir. Sigara bağımlılığı tedavi edilebilen bir hastalıktır. Sigara içicilerin 40-50’li yaşlarda sigarayı bırakmaları durumunda, akciğer fonksiyonlarındaki kayıp kısmen düzelmektedir. Diğer çevresel ve mesleki zararlı toz ve dumandan uzak durulması, grip ve zatürre aşılarının yapılması ve nefes yoluyla alınan ilaç tedavisinin yanı sıra fiziksel aktivitenin artırılması hem hastalık gelişimi, hem hastalığın ilerlemesi ve kötü sonuçlarının önlenmesinde çok önemlidir. Haftanın en az 5 günü ve günde en az 30 dakika kadar orta yoğunluktaki bir fiziksel aktivite, örneğin yürüyüş yeterli olacaktır. Hastalığın derecesine göre tıbbi tedavi belirlenir. Akciğerlere giden hava miktarını arttırmayı sağlayan ilaçlar ve hastalığın ağırlığına göre eklenen inhaler steroidler ile hastalığın uzun süreli tedavisi yapılır. Ağır ve çok ağır KOAH’lı olgularda solunum yetmezliği geliştiğinde hastaların özelikle geceleri, uyku ve efor sırasında olmak üzere en az 15-18 saat süre ile oksijen almaları gerekir.
KOAH tedavisinde, hastalık alevlenmelerinin önlenmesi de amaçlanmaktadır. Alevlenme, hastanın solunum yolu şikayetlerinde günlük gözlenen normal değişikliğin ötesinde ilaç değişikliğine yol açan bir kötüleşme olarak tanımlanmaktadır. Ayrıca KOAH’lı hastalarda yüksek tansiyon, kalp yetmezliği, kalp damar hastalığı ve şeker hastalığı gibi ek hastalıklar bulunabilir, varsa bu hastalıkların tanılarının konması ve tedavilerinin yapılması gerekir.

KOAH Hastalığın ve Alevlenmelerin Önlenmesi

Sigara kullanımının önlenmesiyle hastalıktan korunabilmek mümkündür. Toz ve dumana maruz kalınan mesleklerde çalışan kişilerin sigara içmeleri, KOAH’a yakalanma olasılıklarını artıracağından özellikle bu kişilerin sigaradan uzak durmaları gerekir. Bu işyerlerinde maske kullanımı ve uygun iş yeri ortamının sağlanması önemlidir. Daha çok kırsal kesimde evlerde yemek pişirmek ya da ısınmak amacıyla kullanılan hayvansal ya da bitkisel kaynaklı yakıtların yerine başka kaynakların kullanılması önerilmektedir.
Soğuk, yağışlı ve sisli havalarda grip, nezle gibi solunum yolu enfeksiyonlarına daha sık rastlanır ve bu hastaların şikayetleri artar. Ayrıca soba ya da kalorifer nedeniyle ortaya çıkan dumanın neden olduğu hava kirliliği, oda havasının kuru olması, hava yollarının ısı ve nem miktarının azalması, özellikle ağızdan nefes alıp veren kişilerde hava yollarını kurutmakta ve gece öksürüğü, nefes darlığı gibi yakınmalara, bronşitli kişilerde krize neden olmaktadır. Dolayısıyla kapalı mekanlarda sigara içilmemeli, buralar havalandırılmalı, var olan baca ve borular temizlenmeli, oda havası nemli tutulmalı, enfeksiyon açısından kalabalık ortamlardan ve kirli havalarda dışarıya çıkmaktan kaçınılmalıdır.

KOAH Hastaların Takibi

KOAH’ta özellikle sigara ve diğer risk faktörlerine maruziyeti, hastalığın günlük yaşama etkilerini, günlük fiziksel aktivite düzeyini, aşı uygulamalarını, tedavinin etkinliğini, hastanın tedaviye uyumunu, ilacın doğru kullanımını ve tedavinin yan etkilerini düzenli olarak izlemek gerekir. Hastaların takip sıklığı hastalığın şiddeti ve koşullara göre belirlenir.

Sonuç:

Hastalar genellikle nefes darlığı ilerlediğinde başvurduklarından tanı ve tedavide genellikle geç kalınmış olur. Bu nedenle 40 yaş üstü, sigara içmiş ya da içmekte olan ve/veya meslek nedeniyle ya da çevresel ortam gereği tozlu ortamlarda bulunan kişilerde uzun süreli öksürük, balgam ve nefes darlığı yakınmalarından en az birinin bulunması halinde kişinin bir göğüs hastalıkları hekimi tarafından görülüp ”nefes ölçüm testi (spirometri=solunum fonksiyon testi)” yaptırması gerekir. Çünkü hastalığın erken teşhisi ve ilerlemesinin önlenmesi açısından sigaranın bırakılması önemlidir.

Bunları da sevebilirsiniz

0 yorum

 
 
 
 

Merhancag

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

 
Created By Sora Templates